Komik Yazı Arşivim(Okudukça Kopacaksınız)

İnce olacak; seni senin kadar düşünecek. Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek. Senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek. Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini
tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın her ne zaman istese
emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın her istediğinde yanında elinin
altında olacakmışsın triplerine girmeyecek.
Sen ona sevgini gösterdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız aşıkmışsın gibi
havalara girmeyecek. Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi
gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.

Erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak, kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.

Kazma” olmayacak senin bütün zerafetine karşı.
Gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir cağrı bile onu mutlu edebilir. Erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş
gibi cimrilikle yapmayacak. Ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek.
Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi canının istemesine bağlamayacak her şeyi.

Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak.
Cesur olacak cesur.
Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek. Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
Erkek dediğin aşkına sahip çıkacak. Korkak olmaz erkek dediğin.

Erkek dediğin aldatmayacak. Aldatmak basitliktir. Seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dediğin. Aldatıyorsa sevmiyor demektir.

Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey…
Zeki olacak. Kadının küçük yalanlara, bahanelere
inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek. Kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını
bilecek, o hamura kendisi katmasını da.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak. Yan gözle
hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek.

Erkek dediğin önce kendini sevecek. Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa… Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp
sevişmesini de. Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı, fedakarlığı…

Erkek dediğin seni koruyacak, kuşatacak. O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin. Pısırık olmayacak erkek dediğin.

Erkek dediğin erkek olacak güzelim. Seni sadece sen olduğun için sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun
olacak, huzurla bağrına basacaksın. Bileceksin ki evde o erkeği beklemenin zevkini, huzurunu başka hiçbir şey yaşatamaz sana.

Sifira Sifir,elde Var Söhret Budalasi

Yeni söhretler caddelerin kaldirimlarinda sahte bir hizlilikta yürür. isin raconu böyledir; sanki yayalarin imza ve öpücük izdihamina garkolacakmis gibi yürüyeceksin. Eger yavas ve saga sola bakarak yürürse kendisini taniyacak olanlari aradigi hemen anlasilir. O seyircisini bakislarindan tanirsa kendisinin kücülecegini, seyirci onu tanirsa mesafeli bir yükseklik duygusunun hazzini kendisinde hissedecegini bilir. Dizilerden ve filimlerden kafasini kasiyacak zamani olmadigi, hatta yeni bir kontrat imzalamak icin cok acele yürümek zorunda kaldigi duygusunu yayacaksin etrafina. Seni görenler, senin birazdan kiyamet koparacak bir senaryo üzerinde senarist ile konusmaya az biraz gec kaldigini anlar gibi olmali yürüyüsünden. Of aman Tanrim! Hic zaman ayiramiyorsundur seni seven seyircilere ve bunun derinmi derin acisini yasiyorsundur acele giderken! 20 kisinin yardimci rol aldigi TV dizisinde 20'de 1'dir bu söhret budalasi aslinda. Fakat dizideki erkek oyuncu yoklugunda jön hisseder kendisini. Yada tam tersi kadinsa eger; aktör bollugunda aktirist yoklugunda kendisini Türkan Soray zanneder bu orta güzellikteki kadin.

Cadde daha bitmemistir cünkü özellikle cok uzun ve kalabalik caddeleri secer taninma oranini artirmak icin. Fakat ne hikmetse kendisini gözü isiran ve << aaaaa,bu sey degilmi yaaa!>> diye hatirlama zorlugu ceken insanlarida aninda yakalayiverir. Dudaginin kenarina kondurdugu egri ve ayna karsisinda önceden calisilmis tebessümü ile selamlar hayranlarini. Hatta hafif yari dönerek ellerini by by yaparak << cok acele randevum var >> gibi garip bir Türkce ilede extra lütuflandirir zavalliciklarini. Düz dönüp devam ettiginde derin bir "ohhh!" ceker,gönlü yumos yumos yumusacik bir sevincle dolar. Bu istiklal Caddesi kopilleri aksam evlerine döndüklerinde ebeveynlerine müjdeyi vereceklerdir ve << biz falanca söhreti gördük bugün ve bize selam verdi gülerek >> diyeceklerdir. Cahil ebeveynleri söhretimizi gercek ismiyle tanimayacaktir. Evlatlari bozularak << yaa hani falanca gecedeki filanca dizide falan rolünde oynayan varya yaa! >> diye tarif edecekler ve ebeveynlerde <<haaaa! >> diye cenelerini yukari kaldirarak hatirlayivereceklerdir kendisini. Aman Tanrim! Bu ne müthis bir andir ve yeni söhretimiz o an orada olabilmeyi ne kadar isteyecektir.

Yeni söhretimizin her zaman tutan bir numarasi daha vardir: Hayranlarindan kurtulmasi imkansiz bir durumda yakalanmis hissi de verir bazan hayranlarina. Bu gibi durumlarda lütfu daha genistir hayranlarina. Cünkü kopillerin taksidi bitmemis kamerali cep telefonlari ile fotograf cekmelerine izin verir. Bu asamada yeni söhretimizin ikinci taktigi devreye girer. Fotograflari fotografcida tab ettirmek icin hic zamani yoktur,bu yüzden yeni söhretimizin web sayfasina yüklemelerini ister kopillerden. Kopiller kendilerinin cok degerli oldugu vehmine kapilir,internet cafelere dolusarak yüklerler istenilen fotolari. Böylelikle yüzlerce fanatik hastasi oldugunu ispat eder web sayfasinda yeni söhretimiz. Hatta Cihangir cafelerinde bulustugu meslektaslarina web sayfasinin izdihamdan gecen gün cöktügü yalanini da yumurtlayiverir. Tabiiki kendi aldigi onlarca degisik nick ile mesajlar yazdigini asla caktirmaz. Hatta birde takviye yapar devaminda; msn adresini nerden buldularsa bulan hayranlari sebebiyle msn'nini dahi acamadigindan dert yanar.

Magazinciler icinde taktikleri vardir yeni söhretimizin. Diziyi cektikleri sehire komsu baska bir sehire rol arkadaslarindan biriyle giderek dolasmaya cikar. Mutlaka karsi cinsten olacaktir bu rol arkadasi. Komsu sehirde gezen ögrenci yada issiz internetkolikler yüzünden " bu iliski" aninda yayilacaktir internet fan forumlarinda. Google'a yeni söhretimizin ismini yazip arama yapanlarda mutlaka bulacaktir bu yakalanma anini. Artik bir " Sehir Efsanesi " gibi dillerden dillere yayilacaktir söhreti.

Yeni söhretlerin ilk terkettigi dostlari,kendisinin kisa rollerde oynadigi zamanlarda edindigi dostlaridir. Dizilerde oynarken bile kirasini ödemekte bazen zorlandigini hatirlatiyordur bu dostluklar. Heleki bu dostlar orta sinif halk tipi ailesini taniyorsa ve kendisinin evveliyatini biliyorlarsa daha keskin virajlarla kacmak gerektigini düsünür yeni söhretimiz. Cünkü sinif atlamaya baslamistir ve yeni dostlarini zengin burjuvalardan secmektedir. Annesigillerin eski komsusu Hatce Hanim'in telefonlarina artik cikilmamalidir.

Geri dönüsü olmayan bir yola girmistir yeni söhretimiz. TV öyle bir dünyadirki; yeni söhretimiz hizla " yüzünün eskiyecegi " gercegini düsünmekten bile korkar. En güzel yüzlü oyuncularin iki sene icinde TV denilen eskitme degirmeni tarafindan ögütüldügünü bilir fakat bu kaderi kendisine hicmi hic yakistiramaz.

Cünkü ana caddelerin kaldirimlarinda yeni yürümeye baslamistir hizli hizli.

Cünkü ara sokaklardaki kahvehanelerde is bekleyen eski söhretlerin hüzün kokulari burnunun diregini kirmaktadir.

Onu izlemeye devam ediniz.

Yasasin TV Dünyasi,elde var söhret budalasi!

adamın biri salak ogluna sosis fabrikasında iş bulmus ve onu işin basına gturmus ogluna işi tarif edıyormus
baba:
- bak oglum bu tarafdan öküzü atıyorsun öbür tarafdan sosis cıkıyor
cocuk salak oldugundan
-baba peki öbür tarafdan sosis atınca bu tarafdan öküz cıkıyor mu demiş
baba:
-yok o teknoloji bi tek ananda var demiş

Babasını Korkutacak

Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.Annesi :

-Karnen nerede?diye sordu.

Çocuk güldü :

-Arkadaşıma ödünç verdim.Babasını korkutacak...

Osmanlıda İnternet

* gorev cubugu: degnek ul vazife
* cift tiklama: tikirti ul tekerrur
* administrator: sahip-ul edevat
* software: edevat ul yumusak`
* hard disk:edevat ul civanmert
* anti spyware : mudafa ul hafiye
* mouse: zindik faresi
* klavye: taht ul hurufat
* power supply: kuvvet macunu
* my documents - hazine i evrak
* internet: allame-i ulul arz
* google:kasif-ul ali
* google earth:seyr ul arz, kasif ul arz
* denetim masasi: sehpa-i saltanat
* cd- rom - pervane ul hafiza
* ekran: perde ul temasa
* kasa: kaide
* enter: duhul
* virus: deyyus
* antivirus - akinci
* msn : elci
* hacker: deyyus-ul-ekber
* hata raporu: malumat-ul kabahat
* mail server: divan-ul mektubat
* messenger: havadisci
* chat : muhabbet ul zabi
* ctrl alt del : has timar zeamet

Tur Otobüsü

Tur otobüsü şöförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir
bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta.. Teşekkür
ederek almış bademleri ve yemiş.. 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar
söförün omzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha
yapınca 'Zahmet ediyorsunuz efendim..' demiş saygılı şöför, ' Hep bana
yedirdiniz.. Biraz da kendiniz yesenize...
'Çiğniyemiyorum evladım.' demiş yaşlı kadın, 'Dişlerim yok...'
'Niye satın alıyorsunuz o zaman?..'
'Evladım ben sadece üzerindeki çikolata kaplamasını emmesini seviyorum!..

Bi gün i.cavcav,ismail uynanık ve aziz yıldırım oturmuş,konuşuyolarmış.derken içeriye bi adam girmiş.adam
-ben şeytanım,sonsuza dek yaşarım ve herşeyi bilirim;demiş.
bunun üzerine i.cavcav:
-g.birliği ne zaman şamp olcak diye sormuş.şeytan da:
-2045'te demiş.ilhan cavcav ağlamaya başlamış."allah kahretsin göremiyecem..."
sonra ismail uyanık
-peki samsun ne zaman şamp olcak demiş..şeytan da:
-2053'te demiş..ismail uynaık'ta yine "ben göremiyecem" diye ağlamaya başlamışş
son olarak azize demiş ki...
-pekiiiii...fener ne zaman şamp olcak.şeytan bunun üzerine biraz durmuş,düşünmüş ve...
-"ALLAH KAHRETSİN,GÖREMİYECEEEEM!!"

Cimbomlu zeynep:
Bir ana okul da öğretmen kendisinin Fenerbahçeli olduğunu övünerek açıklamış ve büyük bir heyecanla çoğunluğu 4 yaşındaki
çocuklara, aralarındaki Fenerbahçe taraftarlarının ellerini kaldırmalarını söylemiş.

Taraftar kelimesinin ne olduğunu bilemeyen, fakat çok sevdikleri
öğretmenleri gibi olmak isteyen ufaklılar zıpkın gibi kollarını kaldırmışlar hemen, küçük bir kız hariç.

Öğretmen Zeynep'e neden diğerlerinden farklı olmak istediğini sormuş. "Ben Fenerbahçeli değilim de ondan", diye cevap vermiş Zeynep.

Öğretmen, biraz sinirli,"Peki sen nesin o zaman?" diye
sormuş."Galatasaraylıyım ben",demiş küçük kız gururla.

Öğretmen, biraz daha sinirlenerek, Zeynep'e neden
Galatasaray'ı tuttuğunu sormuş. "Benim annem de ,
babam da Galatasaraylı diye cevap vermiş gururla.

Öğretmen Artık epey kızmış, yanakları al al olmuş ve
dayanamayarak, "Böyle saçma Bir sebep olmaz, bir düşün
bakalım, annenle baban birer geri zekalı olsalardı,
sen ne olurdun?" Küçük kız önce duraklar , sonra
gülümseyerek cevap verir;

Tuncay ile Rüstü:
Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 5-1 yendiği maçtan sonra sokağa çıkmaya utanan Tuncay'ın aklına bir fikir gelmiş ve kadın kılığına girerek dışarı çıkmış.Bir cafeye girip oturmuş.Yanına yaşlı bir kadın gelerek "Tuncay Naber?" demiş.Tuncay beni tanıdı diyerek apar topar kaçmış.
Ertesi gün yine kılık değiştirmiş ve cafeye gitmiş.Aynı yaşlı kadın yanına gelip "Tuncay naber?" demiş.Tuncay yine kaçmış. Bu sefer Tuncay çok farklı bir kılıkta gelmiş cafeye.Kadın gelmiş yine "Tuncay naber?" demiş.Tuncay merak etmiş:

"Ya sen beni nereden tanıyorsun" demiş. Yaşlı kadın da:
"Oğlum Ben Rüştü".........

Hakem:
80'li yılların sonlarında bir beşiktaş-fenerbahçe maçı sırasında hakem
beşiktaşın net 2 golünü vermez,fenere ise havadan bir penaltı verir.maç çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi düşünürler.
Fenerbahçe 2.golü de atar.metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar,ama metin
hala topa dokunmaz.
-hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
-metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım" der.

Polis Temel:
Birgün temel trafik polisi olmuş emniyet kemeri takmayanları arıyormuş ama herkes emniyet kemeri
takıyormuş.Birgün bir motorsiklet geçerken durdurmuş 'emniyet kemeri takmadığından ceza kesiyorum'
demiş.Adam'sen ne diyosun benim bi kolumda hz. isa bi kolumda da hz.davut var' demiş.Temel'Vay
İ..... bide motora 3 kişi biniyosun hee'

Muhteşem Kapak Eden Sözler

Osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
bir milletvekili:"sende erkek misin be?" der.
osman bölükbaşı:"ben erkekliğimin zeka tını versem sen bile erkek olurdun".