| Fıkra Arşivim | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:46 pm | |
| | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:46 pm | |
| YUNUS BALIĞI
Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!" | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:46 pm | |
| Genç bir gazeteci bir trafik kazası haberini alır,hemen olay yerine gider.Ahali kazazedenin başına toplanmıştır.Kurnaz gazeteci birkaç fotoğraf çekmek istemektedir.Fakat bu ahaliden dolayı kazazedenin başına gitmesi olanaksızdır.En sonunda aklına kurnazca bir fikir gelir.Yüksek sesle bağırarak ve ağlayarak "çekilin çekilin o benim babamdı,o benim hayatta en sevdiğim kişi idi"demeye başlar.Tabiiki halk bu zavallı çocuğa yol verir.Bu sırada gazeteci çocuk ne kadar akıllı olduğunu düşünmektedir.En sonunda kazazedenin başına gider ve yerde ölü bir şekilde yatan eşeği görür... | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:47 pm | |
| Hepside birbirinden iddiali 3 genetik uzmani, yeni buluslarini karsilastiriyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatiyor. "Inek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem sut veriyor hem yumurtluyor, eti kirmizi et tadinda ama beyaz et kadar faydali, bence bu yuzyilin bulusu.Insanlara istedikleri kadar saglikli; et, sut, yumurta yedirecegim" Bocek genetigi uzmani calismasini acikliyor. "Ari ile boq bocegi genlerini karistirdim.Yeni turumuz pisliklerden bal yapiyor. Hem bol miktarda hemde inanilmaz kaliteli bal imkanina kavusmus bulunuyoruz. Insanlik icin cok faydali bir gelisme sagladim" Genel genetikci Dr.Temel iki meslekdasina bakiyor. "Valla bende karpuzla karafatma genlerini birlestirdim. Simdi karpuzu kesiyorsun, butun cekirdekler yuruyup gidiyor" | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:47 pm | |
| gelin kaynana karşı karşıya oturmuşlar kaynana:
- gelin sen daha yenisin birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım demiş.
gelinde:
- tabi anne konuşalım demiş.
kaynana başlamış anlatmaya: - aman kızım benim üç halim vardır dikkat et. saçıma gül takmışsam;neşeli olurum. her yola gelirim. kulağımın arkasına gül takmışsam havamda olmam. çok ısrarcı olma.eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma çok sinirli olurum.
gelin kaynana lafını bitirince başlamış lafa:
- anne benim halim malim yoktur. bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım,sen gülü nerene takarsan tak ben keyfime bakarım | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:47 pm | |
| Dersimiz biyoloji Biyoloji dersinde yapılacak sınav için herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Sınav günü öğrenciler birde bakmışlar, ortada kağıt kalem yok, sadece sıra sıra mikroskoplar...
Hoca sınavı açıklamış: ''-Bu mikroskoplardaki lamların hepsinde bir böceğin bacağı var, sınavınız: bacağından böceği tanımak.''
Tabi hemen itirazlar, feryatlar... Ama yararı yok, hocanın dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama birşey yapamıyorlar. Sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş ''-Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?''
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış: ''- Hadi bilsene kim olduğumu....'' | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:48 pm | |
| İki velet karar vermişler ki, bütün büyüklerin hayatlarında sakladığı en azından bir büyük sır var. Bir tanesi bu varsayımı denemeye kalkmış.. - "Anne ben her şeyi biliyorum." Annesi: - "Tamam anladım, al şu 1 milyonu babana hiçbir şey söyleme" demiş. Ufaklık çok memnun, babasına gitmiş: - "Baba ben her şeyi biliyorum!" Babası: - "Sus tamam, al şu 5 milyonu, annene hiçbir şey söyleme" demiş. Bizimki zevkten dört köşe, bütün büyüklere işleyen bir sistemi keşfetmenin keyfiyle... Ertesi sabah kapı çalınmış postacı gelmiş, ufaklık açmış kapıyı: - "Postacı amca ben artık her şeyi biliyorum." Postacı dizleri üzerine çöküp, kollarını iki yana açmış: - "Madem öyle gel bakalım baba sana bir sarılsın!" | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:48 pm | |
| Kayserili kör Gözleri kör yanlız ve yoksul bir Kayserili kırlarda başıboş dolanırken bastonuna değen sihirli lambayı alıp içinden cini çıkarmayı başarmış.
Bu isten hayli bıktığı belli olan Cin Kayseriliye şöyle bir baktıktan sonra;
- "Senin hayli isteğin vardır; simdi sen gözlerin açılsın istersin, zenginlik dilersin, evlenmeği arzularsın, ama uğraşamam. Sadece bir dileğini yerine getireceğim. İyi düşün ve ne isteyeceksen iste." demiş. Kayserili biraz düşündükten sonra dileğini söylemiş;
- "Çocuğumun saatlerce altınlarımı saymasını görmek istiyorum | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:48 pm | |
| anne içgüdüsü Delikanlı, bir kıza abayı yakmıştır ve artık evlenmeye karar vermişlerdir. Ancak, annesinden bir ricada bulunur, bir akşam eve 3 kız getirecektir, ve annesinden, evlenmeye karar verdiği kızın hangisi olduğunu tahmin etmesini isteyecektir. O gün gelir, akşam boyunca; delikanlı, annesi ve 3 kız sohbet ederler. Kızlar ayrıldıktan sonra, delikanlı annesine sorar, "Hangisi anne?". Anne tereddütsüz cevap verir, "kırmızı kazaklı, esmer olan". Delikanlı çok şaşırır, "Nerden anladın peki?". Anne cevap verir, "onu hiç gözüm tutmadı." | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:48 pm | |
| LazerYazıcı Komutan Emir erini çağırmış : -" Bana derhal bir lazer yazıcı bul! -"Emredersin komutanım" deyip fırlamis emir eri...Ve üç dakika sonra yanında başka bir erle beraber komutanın karşısına dikilmiş... -"Komutanım ! Bu hem Laz, hem de er...Ayrıca okuması yazması da var. Size yazıcılık yapar..." Komutan: ( burnundan soluyarak )" -İyi ki scanner istememişim! ... | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:49 pm | |
| Nişanlılık Dönemi Oniki yaşındaki oğlan ondört yaşındaki amcaoğluna soruyor: - Abi ablam nişanlanıyor biliyorsun...
- Yaz sonu nikah varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.
- Ben sana bir şey sormak istiyorum...
- Söyle...
- Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, 'Eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.
- Hıııım... Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım...
- Dinliyorum.
- Diyelim ki Şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve 'Haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. İşte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor. | |
|
| |
Sanalmobil
Mesaj Sayısı : 47 Yaş : 31 Nerden : Sivas Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Ptsi Eyl. 15, 2008 6:49 pm | |
| din dersi Bir gün bir okula yeni bir din öğretmeni işe başlamış sınıfa girdiğinde rastgele birine sormuş -Olum senin adın ne çocuk cevap vermiş -fatih Din öğretmeni -o zaman sen bize bir fatiha suresini oku demiş çocuk okuyarak yerine oturmuş bu sefer bir kıza senin adın ne demiş öğretmen -Kevser demiş kız - ozaman sen de bize bir kevser suresini oku demiş kız okuyarak yerine oturmuş arkada habire sıkılıp terleyen bir çocuk varmış öğretmen ona sormuş adın ne diye çocuk: -yasin ama arkadaşlar bana kısaca süphaneke derler demiş | |
|
| |
Siteadmin
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 34 Nerden : İsT. Kayıt tarihi : 09/09/08
| Konu: Geri: Fıkra Arşivim Salı Eyl. 23, 2008 5:05 pm | |
| | |
|
| |
| Fıkra Arşivim | |
|